İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, devam eden Fatih
Projesi'nin tedricen yaygınlaştırıldığını, uygulama verimliliğinin
temelde tablet ve akıllı tahtadan oluşan araçların öğretmenlerin
işlevsel kullanımına bağlı olduğunu belirterek, "Kara tahta ne ise
tablet ve akıllı tahta da budur. Yani tebeşirle sadece yazı da
yazabilirsiniz, renkli tebeşirle beraber çok güzel resim de
yapabilirsiniz. Akıllı tahtadan sadece internete de
bağlanabilirsiniz, birçok animasyon sitesine de bağlanabilirsiniz.
Bu araçların işlevsel kullanımına bağlı bir şey." dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın ne kadar daha akıllı tahta ve tablet
ihtiyacı olduğuna dair bildirim istediğini belirten Yelkenci,
projenin tedrici şekilde bir süreç içinde tamamlanacağına işaret
etti. Ömer Faruk Yelkenci, şu bilgileri verdi:
"Birdenbire Türkiye'nin bütün dersliklerine akıllı tahta, bütün
öğrencilerine tablet vermek büyük bir mali külfet ama bu tedrici
olarak yapılan planlamayla devam ediyor. Bu sene de yine birçok
okulumuza akıllı tahta ve dijital altyapı, bağlantı altyapısı
vesaire yapılıyor.
Tablet ve akıllı tahta, tahta ve tebeşir gibi eğitimin vazgeçilmez
araçlarından. Tahta ve tebeşirden ne kadar verim alıyorsanız,
tablet ve tahtadan da o kadar verim alırsınız. Kalem, defter,
kitap, kara tahta ne ise tablet ve akıllı tahta da budur. Yani
tebeşirle sadece yazı da yazabilirsiniz, renkli tebeşirle beraber
çok güzel resim de yapabilirsiniz. İşte akıllı tahtadan sadece
internete de bağlanabilirsiniz, birçok animasyon sitesine de
bağlanabilirsiniz. Bu araçların işlevsel kullanımına bağlı bir
şey."
Projenin, EBA adını verdikleri portal üzerinden yüklenen
materyaller, etkinlik ve animasyonlarla zenginleştirildiğine
değinen Yelkenci, şöyle devam etti:
"Ama bunu yapan öğretmendir. Yani öğretmenimiz tebeşir ve tahtayı
kullandığı ustalıkla tablet ve akıllı tahtayı da kullandığında
elbette ki bundan çok büyük verimler alınabilir. Yani audiovisual
dediğimiz görsel, işitsel yöntemleri beraber kullanabileceğiniz,
hatta çocuğun kendi kendine yöntem geliştirmesine, materyal
geliştirmesine yardımcı olabilecek bir araçtır akıllı tahta ve
tablet."
Milli Eğitim Müdürü Yelkenci, sistemin çocukların bilgiye hızlı ve
etkili şekilde ulaşmasını sağladığını ifade ederek, klasik metotla
tahtaya hücre şekli çizerek bunu anlatmaya çalışan öğretmenin
akıllı tahta ile birer görsel harika olan animasyonlarla dokuları,
hücreleri bizatihi yerinde gösterebildiğini kaydetti.
Yelkenci, "Şimdi bunun öğrencinin zihni üzerinde yaptığı etki ile
sadece tahtaya çizdiğiniz o şeklin yaptığı etki arasında çok büyük
farklar vardır. Diyelim ki, kültür ve medeniyet tarihini
anlatıyorsunuz. Sultanahmet örneğin. Minarelerin kesitine, Blue
Mosque adını veren tüm detayları gösteren müthiş animasyonlar
mevcut. Ya da devreleri anlatırken, bunu sınıfta hazırlamak çok
uzun sürer ama akıllı tahtada animasyonla çok daha
detaylandırabilirsiniz, sonra da bunu gören öğrenciye evinde
aynısını hazırlatabilirsiniz." ifadelerini kullandı.
Fatih Projesi'nin hız ve niteliği artırdığına işaret eden Yelkenci,
dijital teknolojinin çok çabuk öğrenilebilen bir teknoloji olduğunu
da belirtti. Yelkenci, şunları söyledi:
"İnsan beyniyle aynı mantıkla işlediği için çocuk da yetişkin de
ele alsa çok çabuk öğreniyor. Bizim insanımız da çok kabiliyetli
olduğu için yani beyaz şapkalı hackerlara varana kadar, bunlar
kendileri çalışarak, yani hiçbir teorik eğitim almadan
yapabiliyorlar. Öğretmenlerimiz de bu noktada zaten eğitimini de
aldıklarından adaptasyon sorunu yaşamıyorlar."
"Öğrencinin kalbine dokunmak önemli"
Hangi malzemeyi nerede bulacağını ve bunu nasıl göstereceğini
bilmenin önemine işaret eden Yelkenci, bunun eğitimin sadece bir
parçası olduğunu, öğrencinin bilgiye daha çabuk ve kalıcı şekilde
ulaşmasını sağladığını ifade etti.
Yelkenci, "Ama bir de kalbine dokunmalısınız öğrencinin. Siz
öğrencinin kalbine dokunamazsanız, manevi tarafını ihmal ederseniz,
sadece akademik tarafıyla zihinsel tarafıyla iyi erbablar
yetiştirirsiniz. Ama ahlaklı da olması lazım bunun. Elbetteki bu
tarafıyla ilgili tedbirleri de bakanlığımız alıyor." dedi.
Bu bağlamda İstanbul olarak "Adabı muaşeret" projesini uygulamaya
soktuklarını kaydeden Yelkenci, sözlerini şöyle tamamladı:
"Adabı muaşeret eğitimiyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Öğrencinin
bu taraflarına da dokunmanız lazım. Yoksa insan tek boyutlu değil,
çok boyutlu. Ana boyutları itibarıyla da baktığımız zaman insanın
akademik, sosyal ve manevi gelişimini sağlayacak bir eğitim sistemi
olmalı. Akıllı tahta, tablet bunun içinde küçücük bir yer işgal
eder."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar