Emine Erdoğan BM Genel Merkezi'nde konuştu
Emine Erdoğan, "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" kapsamında BM Genel Merkezi'nde yaptığı konuşmada, kıyafetlerin hayat içindeki manevi ve çevresel rolüne dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi ve Birleşmiş Milletler (BM) Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü kapsamında düzenlenen özel etkinlikte BM Genel Merkezi'nde bir konuşma yaptı. Bu yıl "Moda ve tekstilde sıfır atığa doğru" temasıyla gerçekleştirilen etkinlik, tekstil sektörünün çevresel etkilerine odaklandı.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KIYAFET KÜLTÜRÜNE ATIF
Konuşmasında sıfır atık yaklaşımının sadece çevresel değil, aynı zamanda kültürel bir değer olduğunu belirten Emine Erdoğan, kıyafetlerin hayat içerisindeki rolünü vurguladı. "Eşyalar manevi boyutlarıyla da hayatımızda yer aldılar. Mesela eskiden kıyafetler akrabalar, komşular, dostlar arasında el değiştirirdi. Kullanım süreleri nesillere yayılırdı. Özel günlerde giyilmiş kıyafetler bir anının tarihsel belgeleri haline gelir, yadigarlara dönüşürdü. Bir şal sırf bir annenin boynunu sardı diye önem kazanıp, paha biçilemez olurdu. Küçük tadilatlarla bir kıyafete yepyeni bir ruh katmak ve uzun seneler giymek olağan bir şeydir. Kısacası sıfır atık yaşam tarzı normal olandı." ifadelerini kullandı.
SIFIR ATIK YAKLAŞIMININ KÜRESEL ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Etkinlik kapsamında yapılan konuşmalarda, moda ve tekstil sektörünün doğal kaynak kullanımı üzerindeki etkisine dikkat çekildi. Emine Erdoğan, sürdürülebilir üretim ve tüketim alışkanlıklarının teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Geleneksel alışkanlıkların çevresel sorumlulukla birleştiğinde daha sürdürülebilir bir hayat biçiminin mümkün olduğunu dile getirdi.
BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmada Emine Erdoğan, toplumların hafızalarında yer etmiş geleneksel uygulamaların, modern atık yönetimi yaklaşımlarıyla örtüştüğünü söyledi. Bu yönüyle sıfır atığın yalnızca teknik değil, aynı zamanda kültürel bir boyut taşıdığını belirtti.